
1. Spontane alışveriş yok
Hepimiz o yollardan geçtik: Aslında acilen bir kışlık monta ihtiyacımız olduğu için şehre inmiştik. Ama birdenbire orada asılı duran bu güzel bluzu görür ve aklımız başımızdan gider. Onu hemen yanımıza almak isteriz. Ancak her zaman o ürüne gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını düşünmeliyiz. Çünkü gardırobumuzda zaten yirmi bluz varsa, bir tane satın almak pek mantıklı değildir. Alışverişe çıkmadan önce yapılacak en iyi şey, gerçekten neye ihtiyacımız olduğunun bir listesini yapmaktır. Bu şekilde, tıkanıp kalmayız ve gardırobumuzda (neredeyse) hiç giymediğimiz bir bluz daha olur.
2. Zamanın geçmesine izin verin
Eğer listemizde olmayan ama yine de sahip olmak istediğimiz bir giysiyi kendiliğinden beğenirsek, biraz zaman geçmesine izin vermeliyiz. Ürünü ertesi güne kadar mağazada bırakmanız yardımcı olur. Bu şekilde bir gece üzerinde uyuyabilirsiniz. Ertesi gün giysiyi hala istiyorsanız, satın alın. Ancak, çoğu zaman aslında o ürüne ihtiyacımız olmadığını fark ederiz. Biraz zaman geçmesine izin vermek kötü alışverişler yapmamızı engeller ve cüzdanımızı yormaz.
3. Her zaman bir şeyler deneyin
Alışveriş yaparken yaptığımız bir diğer büyük hata da kıyafetleri denememektir. Elbette her temel ürünü denemek zorunda değiliz, bu kesin. En sevdiğimiz mağazada bize her zaman M bedenin uyduğunu biliyorsak, o zaman kendi bedenimizdeki tişörtü güvenle alabiliriz. Ancak pantolon, elbise ya da eteklerde durum farklıdır. Güvenli tarafta olmak için bunları her zaman denemeliyiz. Ayrıca bedenlerin mağazaya göre değiştiğinin de farkında olmamız gerekir. Bu yüzden şüpheye düşerseniz, beş dakika daha uzun sürse bile daha fazla denemek daha iyidir. Çünkü ürünün bize uymadığını ya da hiç uymadığını ancak evde fark edersek daha da can sıkıcı olur.
4. Dikkatli alışveriş yapın ve kendinize karşı dürüst olun
Bazen ucuzluğun verdiği ilk coşku o kadar büyük olur ki hemen satın alırız. Üç ay sonra, ürünü gardırobumuzda keşfeder ve hiç giymediğimizi fark ederiz. Bu nedenle, bir şey almadan önce mağazada kendimize aşağıdaki soruları sormalıyız: Bu kıyafet gardırobumun geri kalanıyla uyumlu mu? Bu elbiseyi giyebileceğim bir durum var mı? Ürün bana yakışıyor mu yoksa kendimi şık mı hissediyorum? Bu parçayı gerçekten giyecek miyim yoksa sadece sahip olmak mı istiyorum?
5 Ruh halimizin bizi etkilemesine izin vermeyin
Kötü bir gün geçirdiğimizde, genellikle kendimizi yeni bir kazak ya da şık bir çift ayakkabıyla neşelendirmek isteriz. Bu bizi kısa vadede mutlu etse de, gereksiz yere çok para harcadığımız anlamına da gelir. Aynı durum özellikle coşkulu olduğumuz günler için de geçerlidir. Örneğin, tipik tatil harcama çılgınlıklarını kim bilmez? Ancak eve döndüğümüzde, eşyaları hiç giymediğimizi fark ederiz çünkü günlük kullanım için hiç uygun değildirler. Dolayısıyla, özellikle kötü bir ruh halinde ya da özellikle coşkulu olduğumuz günlerde bir şey satın almamak daha iyidir. Böyle günlerde kötü bir alışveriş yapma riski çok yüksektir.
Sonuç
Neye ihtiyacımız olduğunu önceden düşünürsek, asla acele etmezsek ve her zaman tarzımıza neyin uygun olduğunu göz önünde bulundurursak alışveriş hatalarından kaçınmak kolaydır. Bu basit kurallara uyarsak, kötü alışverişler geçmişte kalacaktır.
Yazar: Ilka-Marie Hagenbücher