Winter Blues - bir efsaneden daha fazlası

Günler kısa ve geceler uzun olduğunda, ruh acı çeker. Bitkinlik kalıcı bir durum haline gelir. Kış hüznü denen şey bizi hızla etkisi altına alır. Ama bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz.

Frau blickt nachdenklich aus dem Fenster© iStock
Bazen kış hüznü bizi sıkıca avucunun içine alır

Kışın güneş nadiren çıktığında, birçok insan yaşama sevincini kaybeder. Yorgunluk sürekli bir yol arkadaşı haline gelir ve kış hüznü olarak adlandırılan durumdan muzdarip oluruz. Bunda şaşılacak bir şey yok, çünkü günler kısa ve geceler uzun olduğunda, vücudumuz büyük miktarlarda uyku hormonu melatonin üretir. Dolayısıyla, bir dereceye kadar yorgun, halsiz ve gerçekten halsiz hissetmek oldukça normaldir.

Enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale gelirsiniz

Ancak bazen kış hüznü bir türlü geçmez ve ruh halimiz dibe vurmaya devam eder. Hastalar, kısa bir süre içinde ikinci veya üçüncü bir enfeksiyonun ortaya çıktığını, sinirlerinin yıprandığını ve en ufak bir şeyde çılgına döndüklerini fark ettiklerinde şaşırırlar. Geceleri uyku pek dinlendirici değildir, genellikle önceden bilinmeyen, açıklanamayan ve yaygın ağrılar eşlik eder. "Doğru düzgün kalkamıyorum" ya da "Eskisi gibi hissetmiyorum" yaygın şikayetlerdir. Uzmanlar, dışarıdan yardım almadan kurtulmanın genellikle neredeyse imkansız olduğu ve korkunç tükenmişlikle sonuçlanabilecek gerçek bir tükenme sarmalı konusunda uyarıyor.

Nedeni: B vitamini eksikliği

Yorgunluk uzun sürerse, vücut uzun vadede yenilenme yeteneğini kaybeder ve semptomlar daha da kötüleşir. Peki, kış boyunca kendinizi güçsüz ve umutsuz mu hissedeceksiniz? Pek de hoş bir fikir değil. Ancak bir çıkış yolu var: B vitamini eksikliği genellikle kronik yorgunluğun nedenidir. Eğer siz de kendi bedeninizde böyle bir bitkinlik sarmalı yaşıyorsanız, kendinizi kış hüznüne hapsolmuş hissediyorsanız, doktorunuzdan tavsiye istemekten çekinmemelisiniz.

Tedaviden sonra yeni bir dinçlik

B vitaminlerinin özel bir kombinasyonu buna karşı koyabilir. Bu dört haftalık program sırasında doktor, sürdürülebilir bir iyileşme için vücuda haftada iki kez ihtiyaç duyduğu B vitamini dozunu verir. Folik asidin B6 ve B12 ile birlikte eşzamanlı olarak verilmesi başarı için belirleyici olabilir. Aktif bileşenler doğrudan kan dolaşımına enjekte edildiğinden, olumlu etkiler genellikle ilk dozdan sonra fark edilir. Hastaların yüzde 90'ı yeniden yapılandırma tedavisinden sonra kendilerini çok daha enerjik ve yenilenmiş hissetmekte, doktorların yüzde 95'i etkinliği iyi ila çok iyi olarak değerlendirmektedir.