Saunanın burada da birçok hayranı var
Sauna, Kuzey Avrupa'da uzun bir geleneğe sahiptir - sağlıklı terleme geleneği genellikle varsayıldığı gibi Finlandiya'dan değil, Moğolistan'dan gelse bile. Bu arada, saunalar burada da geniş bir takipçi kitlesi bulmuş, bu ülkedeki birçok halka açık banyo kuruluşu saunalı bir sağlıklı yaşam alanı sunmuştur.
Temel olarak sauna, ciltteki kan damarlarını ve solunum yollarının mukoza zarlarını eğitir. Kan damarları sıcakta genişler - klasik versiyonun sıcaklığı 80 ila 100 santigrat derece arasındadır - ve daha sonra soğuyarak tekrar daralır: soğuk bir duş veya soğuk daldırma banyosu, temiz havada soğuma veya ekstremiteleri soğuk suyla ıslatma. Burun mukozasına giden kan akışı da artar ve böylece mukoza zarındaki iltihabi savunma maddelerinin sağladığı doğal koruma güçlenir.
Soğuk algınlığına karşı sauna
Bu da kandaki antikor üretimini artırır. Saunada artan vücut ısısı (artı 1 ila 1,5 derece) metabolizmanın daha fazla interferon üretmesini sağlar - enfeksiyonlara karşı savunma için önemli bir madde. Kısacası: saunaya gitmek soğuk algınlığını önler. Ancak sauna aynı zamanda kalbi, dolaşımı ve kan akışını harekete geçirir, kasları gevşetir ve cildi iyileştirir. Saunadaki ilk seansın 8 ila 12 dakikadan uzun sürmediğinden emin olun, ikinci seans 15 dakikaya kadar sürebilir. Üçten fazla seans tavsiye edilmez.
Saunanın ruha katkısı da göz ardı edilmemelidir: sauna soğuk mevsimde bir rahatlık ve sıcaklık hissi yaratır ve sonrasında gelen serinlik sadece vücudu değil zihni de tazeler.