Karnım da diğer her şey gibi yuvarlak kaldı. Ancak duruşum hem içten hem de dıştan değişti. Daha dik yürüyorum, kendimi daha kadınsı ve aynı zamanda daha çekici hissediyorum. Bedenim ve ben bir takımız. En azından çoğu zaman. Ve bu biz kadınlarda genellikle eksik olan bir şey. Belirli bir vücut idealinin peşinden koşmak için o kadar eğitiliyoruz ki mevcut değerlerimizi takdir edemiyoruz. Bir kadına vücuduyla ilgili neyi sevdiğini sorduğumda, cevap genellikle ya sessizlik ya da sevmediği bir şey oluyor. Popo, karın, kalçalar. Tanıdık geliyor mu? Ve mükemmel görünen kadınların bile her zaman şikayet edecek bir şeyleri vardır. Bedenlerimizle olumlu bir bağ kuramıyoruz. Ama her zaman sadece performans, optimizasyon ve mükemmellikle ilgili değildir! İşte bu yüzden sizi sadece terletmekle kalmayıp aynı zamanda beden, zihin ve ruh arasındaki dengeyi olumlu yönde etkileyen üç seçenekle tanıştırmak istiyorum.

1. NIA ile dans etmek

Kısaltma "Neuromuscular Integrative Action", yani sinirler ve kaslar için uygunluk anlamına gelmektedir. Ancak bu çok dar bir tanım, çünkü NIA bundan çok daha fazlasıdır. NIA saf bir yaşam sevinci, beden, zihin ve ruh arasında bir danstır! Yoga, tai chi, dans, vücut terapileri ve dövüş sanatlarının unsurları, akıcı hareketler yaratmak için birleştirilir. Odak noktası bedenin farkındalığıdır. Her derste, vücudun belirli bir bölümüne özel dikkat gösterilir: pelvis, omuz kemeri, kollar, ayaklar, eklemler, iskeletin kendisi veya belirli hareketler. Diğer katılımcıları takip etmekten zarar gelmese bile teknik oldukça ikincildir. Günün sonunda, bazen daha fazla, bazen daha az rehberli, her zaman çıplak ayakla, konsantre güç egzersizleriyle dönüşümlü olarak dans edilir. New Age, Afro beatler ve funky dansın bir karışımı olan müzik, hızlı ritimler ve meditatif sesler arasında gidip geliyor. Ve bu atmosferde, dövüş sanatlarının güçlü hareketleri en utangaç katılımcılardan bile yüksek sesli çığlıklar çıkarıyor. Bu arada, sadece birkaç erkek gördüm ama her yaştan kadın vardı. NIA için kendimizi fonksiyonel spor kıyafetlerine sıkıştırmak zorunda olmadığımız gerçeğini de seviyorum. Bunun yerine, içinde kendimizi rahat hissettiğimiz dökümlü, yumuşak kumaşları tercih ediyoruz. Benim gibi İsveçli dansçı Ann Christiansen'den ders alacak kadar şanslı olan herkes bu sporun büyüsüne karşı koymakta zorlanacaktır. Ve böylece NIA artık giderek daha fazla spor stüdyosunda sunuluyor.

2. Hava yogası ile özgüven kazanın

Yogayı herkes bilir, en azından şöhretiyle. Ve tabii ki spor yönü çok önemli olanlar da var. Tüm vücuda meydan okunur, kaslar ve tendonlar gerilir ve güçlendirilir. Ancak yoga çok daha fazlasını sunar ve ben de buna değiniyorum: beden, zihin ve ruh için rahatlama, gerginliği azaltma, migren, sırt ağrısı, kardiyovasküler sorunlar, stres veya uyku bozukluklarına yardımcı olma. Birçok farklı egzersiz ve farklı yaklaşım var. Benim özellikle sevdiğim bir tanesi var ki o da hava yogası. Arkadaşlarıma orada ne yaptığımızı gösterdiğimde hep şunu duyuyorum: "Vay canına, bunu yapmaya cesaretin var mı?" Evet, bunu yapmaya cesaret ediyorum! Ve bana çok iyi gelen şey de tam olarak bu! Kendinize güvenmek anahtar kelime, ne de olsa burada yerde değil, tavandan özel bir kancayla sarkan bir bezin içinde pratik yapıyorsunuz. Salıncakta olduğu gibi oturabilir, havada yuvarlanarak öne ya da arkaya dönebilir ve hatta havada serbestçe amuda kalkarak baş aşağı asılı kalabilirsiniz. Daha önce bunu yapabileceğimi hiç düşünmemiştim. Ve dürüst olmak gerekirse, ilk dersten sonra ağladım, çok bunalmıştım. Asana egzersizleri gerçekten arka planda kaldı.

3. Burlesk ile kadınlığı keşfetmek

Henüz burleski denemedim. Ama kesinlikle denemek istiyorum! Tekrar söylüyorum, bu mükemmel vücutla ilgili değil. Çünkü dansı bu kadar erotik yapan vücut değil. Her ne kadar burleskin en tanınmış temsilcisi Dita von Teese harika görünse de. Saf kadınlık kutlanır ve önemli olan tek şey bir kadının karizmasıdır. Ve kıvrımları. Burlesk gerçekten de yaşlı ya da genç, şişman ya da zayıf tüm kadınlar tarafından dans edilebilir. ABD'de giderek büyüyen sahnede, tekerlekli sandalyedeki kadınları sahnede soyunurken görebilirsiniz. Çıplaklık burada artık tabu değil. Gerçi çıplaklık göreceli bir şey, çünkü sahnede çırılçıplak olmak söz konusu değil. Bu, 1930'ların tarzında korsajlar, eldivenler ve yüksek topuklu ayakkabılar içeren dekorların soyunmasını kutlamakla ilgili. Ve her şey anlattığı hikayeyle ilgilidir. Burlesk Almanya'da başarıya ulaşıyor ve sunulan kursların sayısı da artıyor. Cesaretinizi toplayın, deneyin ve kıvrımlarınızla barışın! Kadınlığınızı keşfedin. Ve bunu sadece kendiniz için keşfedin.