Bir borç tahsilat kurumundan gelen bir e-posta iyiye işaret değildir. Talepler genellikle çok büyüktür ve bir tehdit de içerir. Dikkatli olun! Bu büyük olasılıkla sahtedir. Giderek daha fazla sayıda tüketici, dolandırıcıların büyük ve korkutucu davranışlarından şikayet etmektedir. Sahteler nasıl anlaşılır ve en iyi nasıl hareket edilir:
Sahte borç tahsilat mektuplarını nasıl tanıyabilirim?
Gönderilen taleplerin yarısından fazlası asılsızdır. Ancak, birçok tüketici büyük bir korkuya kapılmakta ve ödeme yapmaktadır. Bunu hiçbir koşulda yapmayın! Eğer bir borç tahsilat mektubu alırsanız, o zaman
- önce sakin olun.
- Tüm faturalarınızın ödenip ödenmediğini veya ödenmemiş bir şey olup olmadığını kontrol edin.
Tıpkı yarışmalarda olduğu gibi: Eğer bir yarışmaya katılmadıysanız, hiçbir şey kazanamazsınız. Tüm faturalar ödenmişse, ödenmemiş borç olamaz.
Sahte borç tahsilat mektuplarını genellikle e-posta adresinin ve konu satırının profesyonel olmayan görünümünden tanıyabilirsiniz. Bu genellikle tüm e-posta boyunca devam eder (örneğin eksik dosya numarası, müşteri, talep nedeni, maliyetlerin dökümü, yazım hataları). Ayrıca, sahtecilik genellikle paranın Romanya veya Bulgaristan'daki hesaplara aktarılacak olmasından anlaşılabilir. Buna ek olarak, icra memurları ve hatta tutuklama emri sık sık tehdit edilmektedir. Ancak, bu sadece bir icra emri veya mahkeme kararı ile mümkündür. Ayrıca: Şirketi kontrol edin. Kanun, borç tahsilat kurumlarının da kayıtlı olması gerektiğini öngörmektedir. Şirketin www.rechtsdienstleistungsregister.de adresinde kayıtlı olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Sahte mektuplar söz konusu olduğunda, genellikle hiçbir şey doğru değildir - başka bir deyişle, iddialar da hayalidir.
Bu durumlarda: E-postayı silin veya polise iletin. EKLERİ ASLA AÇMAYIN!
Önceden bir hatırlatma almadınız mı?
Faturaları gözden kaçırdıysanız ve bir borç tahsilat ajansı şimdi sizinle iletişime geçiyorsa, bu haklı olabilir. Örneğin, bir faturada 30 günlük bir ödeme süresi belirtilmişse, para alınmamışsa şirket bir hatırlatma göndermek zorunda değildir. Ödenmemiş faturayı derhal bir borç tahsilat servisine iletebilir. En fazla iki ila üç avro tutarındaki hatırlatma ücretlerinin aksine, borç tahsilat ücretleri son derece yüksektir. Bazı durumlarda, talep edilen tutardan daha yüksektir. Ne yazık ki, yasalar şirketlerin ne kadar ücret alabileceklerini belirtmemektedir. Bazı şirketler, doktor muayenehaneleri ve benzerleri, faturalarında ödeme yapmadığınız takdirde konunun doğrudan bir borç tahsilat kurumuna iletileceğini belirtmektedir. Bu can sıkıcı olabilir, ancak ödeme davranışları kötü olan birçok kişi ve işletme vardır. Özellikle daha küçük şirketler ödenmemiş faturalar nedeniyle zor durumda kalabilir. Borç tahsilat ajanslarını işe almanın amacı, kendi şirketinizde ödenmemiş borçları tahsil etmek için gereken bürokrasi ve zaman miktarını en aza indirmektir.
Kendinizi nasıl savunursunuz?
En iyi yol, tüketici danışma merkezinden tavsiye almaktır. Burada sadece alacağın haklı olup olmadığını gösteren borç tahsilat kontrolü yoktur. Ayrıca uygun ücret miktarı için kılavuz değerler hakkında da bilgi vardır. Örneğin, 250 avroluk bir talep için en fazla 45 avro ücret ödenmesi önerilmektedir. İndirime ilişkin açıklamayı şirkete göndermeli, elbette ödemeyi yapmalı ve ardından bekleyip görmelisiniz.
Kimlik avı nedir?
Kimlik avı, dolandırıcıların verilerinizi ele geçirmek için sahte web siteleri, banka ve şirketlerden gelen e-postalar veya kısa mesajlar kullanmasıdır. Kimlik avı e-postaları genellikle aldatıcı bir şekilde gerçek görünür. Kimlik avı e-postası alıp almadığınızdan emin değilseniz, orijinal web sitesi üzerinden tarayıcınızda oturum açın ve iddianın gerçek olup olmadığını görmek için hesabınızı kontrol edin. Eğer hala emin değilseniz: E-posta veya kısa mesajın geldiği varsayılan kuruma yazın veya arayın - size bir mesaj gönderip göndermediklerini sorun. Bunu yapmanızı tavsiye edebiliriz, çünkü
1. Bu sizi yüzde 100 koruyacaktır.
2. Şirket kısa süreli kimlik avı saldırılarından haberdar edilir ve savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Olaylar sıklaşırsa, ilgili kurumlar tarafından genellikle uyarı mektupları gönderilir.