"Eho'omanawa nui" Hawai dilinde "stres yapma" anlamına geliyor. Uçak 20 saatten fazla bir süre sonra Oahu'daki Honolulu Uluslararası Havaalanı'na inmeden önce, en önemli ada atasözlerinden birini öğrenmiştik bile. Koltuk komşumuz John, ona tatil planlarımızdan bahsettiğimizde sırıtarak bu atasözünü söylemişti ve inanamayarak sormuştu: "Bütün bunları yapmak mı istiyorsunuz? Ama tatildesiniz! Sakin olun, Hawaii'desiniz." Hawaii tatilimiz için en iyi ipuçlarından biri: rahatlama gerçekten de çabucak yerleşiyor.

Çiçek ve orkide çelenkleri

Kaygısızlık hissi, baştan çıkarıcı kokularla destekleniyor. Havaalanında, dostça bir "Aloha" ile boynumuza bir hoş geldin çiçeği, bir çiçek çelengi takılıyor. Otel odasında yastıkların üzerinde orkideler bekliyor. Sabah kahvaltısında ise çırpılmış yumurta, avokado, mango ve papaya arasına yerleştiriliyorlar. Programdaki ilk planımız olan Honolulu manzaralı Diamond Head turunu iptal ediyoruz. Bunun yerine, Hawaii'nin görülmeye değer yerlerinden biri olan ünlü Waikiki plajında rahat bir yürüyüşe çıkıyoruz ve tahtalarının üzerinde mükemmel dalgayı bekleyen bir grup sörfçüyü izliyoruz. Daha sonra küçük bir sokak kafesinde "Paradise Burger "in tadını çıkarıyoruz.

Pasifik'teki bu cennet adaya seyahat etmek her şeyden önce tek bir anlama geliyor: kendini bırakmak. Günlük koşuşturmayı unutmak ve kendinizi hafif, canlı bir hayata bırakmak. Dünyanın geri kalanı çok uzakta. Kaliforniya kıyılarına 4.000 kilometreden az, Japonya'ya ise 6.000 kilometre uzaklıktadır, ancak diğer büyük Hawaii adalarından birine bir taş atımı mesafededir. Bu adalara uçakla ulaşmak çok kolay.

Resimli kitaplardan fırlamış rüya gibi plajlar

Ve böylece, iki gün sonra, Hawaiian Havayolları'yla Maui'ye uçtuk. "Maui no ka oi", Maui'nin en güzel yer olduğunu söylerler. Güneş günde neredeyse on iki saat boyunca parlıyor - ve sabahları geldiği gibi akşamları da aynı hızla gidiyor. Bir zamanlar şeker kamışı adası olan Maui artık mükemmel bir tatil cenneti ve Hawaii'nin en popüler seyahat önerilerinden biri. Mükemmel plajları ve eski bir filmden fırlamış gibi duran sakin köyleriyle. Plaj hayatı neredeyse sadece Kapalua ve Wailea arasındaki güzel havalı tarafta gerçekleşirken, kuzey sahili saf doğasıyla ziyaretçileri kendine çekiyor. Hana Otoyolu boyunca koyu yeşil havuzlara dökülen şelalelerden ve kukui fıstığı ağaçları, orkideler, eğrelti otları ve okaliptüslerle dolu yemyeşil yağmur ormanlarından geçiyoruz. Varış noktamız olan Hana, bir cennet bahçesini andırıyor. Pastoral ve huzurlu.

Hawaii'nin manzaraları bizi suskun bırakıyor

Kauai adası da bizi daha az büyülemedi. Bunun başlıca nedeni Hawaii'nin en muhteşem manzaralarından biri olan Na Pali Sahili'dir. Pasifik'teki en yüksek kayalıklar yaklaşık 20 kilometrelik bir uzunluk boyunca burada sıralanmaktadır. Yosunlu yeşil bitki örtüsüyle kaplı bir dizi sırt ve geçit, bazıları dikey olarak derinliklere dalmaktadır. Bizi suskun bırakan bir manzara.

Büyük Ada Hawaii'nin en genç ve ana adasıdır. Burada Kilauea yanardağı günün her saati denize lav püskürterek "ada yavrularını" besliyor. Volkanlar Ulusal Parkı'nda yaptığımız turda katılaşmış lavların üzerinden tırmanırken rehberimiz Peter bize Hawaii'nin her geçen gün daha da büyüdüğünü söylüyor. Hatta bir noktada tatilciler Hawaii'de yeni bir adayı, yeni bir ilginç yeri ziyaret edebilirler. Bunu onlar için dilemeli miyiz? Ne de olsa cennetin zaten sunacak çok şeyi var. Ve sonuçta bir tatil strese dönüşmemeli!