Deniz havasının kronik bronşite iyi geldiği doğru mu?
Evet, çünkü deniz uyarıcı bir iklime sahiptir. Rüzgar, UV radyasyonu, tuz ve nem bu çok özel iklimi oluşturur. Suyun önünde, sörf bölgesinde hava, bronşiyal tüplere ve alveollere nüfuz eden küçük tuzlu su damlacıkları, yani "deniz aerosolü" içerir. Baltık Denizi'nde uyarıcı iklim daha ılımandır.
Sert bir deniz meltemi de KOAH için faydalı mıdır?
Bu duruma göre değişir. Genel olarak, tuzlu hava bu solunum yolu hastalığı olan hastalar için iyidir. Ancak bazı insanlar sert iklime özellikle tahammül edemezler. Örneğin, deniz kenarındaki tuzlu hava ve uyarıcı iklim, KOAH hastalarının solunum yollarını daha fazla zorlayabilir ve nefes almalarını zorlaştırabilir. Sis, rüzgar ve soğuk da nefes darlığına neden olabilir.
Peki ya şehir gezileri?
Bu pek de iyi bir fikir değil. Büyük şehirlerdeki hava kirliliği, egzoz dumanı ve partikül maddeler özellikle astım ve KOAH hastalarında sorunlara neden olur ve bu tür turlar ve şehir gezileri kronik bronşit hastaları için de önerilmez.
Daha temiz ve daha ince dağ havası akciğerler için gerçekten iyi mi?
Evet, solunum sorunları olan hemen hemen tüm insanlar neredeyse toz ve polen içermeyen havadan faydalanır. 1.200 metre yükseklikten itibaren akarlar, ince tozlar ve neredeyse hiç polen yoktur - alerjisi olanlar ve astımlılar için ideal koşullar. Ayrıca dağlar, 1.300 metreden başlayarak akciğerler ve bronşlar için ideal olan uyarıcı bir iklime sahiptir. Ancak solunum yolu rahatsızlığı olan tüm hastalar için genel kural, tatile çıkmadan önce mutlaka doktorunuza muayene olmanız gerektiğidir.