
Kaos bizi tanıdık kalıplardan kurtarır
Her şeyin yerli yerinde olması, belgelerin sıralanması ve hiçbir şeyin ortalıkta olmaması güzeldir. Ne de olsa düzen işin yarısıdır ve dağınık bir ortamda genellikle kendimizi rahatsız hisseder, bunu stres ve daha düşük bir yaşam kalitesi ile ilişkilendiririz. Ancak mevcut araştırmalar biraz kaosun olumlu yanları da olduğunu gösteriyor. Örneğin, iş yerinde veya evde bir soruna yaratıcı bir çözüm arayan herkes, dağınık bir ortamda hedefine daha çabuk ulaşır: kaos bize ilham verir ve beynimizi alışılmış kalıplardan kopmaya, tamamen yeni şekillerde bir araya gelmeye ve düşünmeye teşvik eder.
Dağınıklık günlük yaşamda zaman kazandırır
Öte yandan, tertemiz bir masa, rutin işler üzerinde çalışmak için faydalıdır. Düzenli olmanın zaman kazandırdığı ve hayatı kolaylaştırdığı sık sık söylenir. Ancak insanlar bu düzeni oluşturmanın ve sürdürmenin de çok zaman ve çaba gerektirdiğini unutmaya meyillidir. ABD'li psikologlar yaptıkları çalışmalarda, katılımcıların birçoğunun eşyaları üst üste koyduklarında ve en yeni eşyaları en üste koyduklarında, eşyaları katı kategorilere göre sıraladıklarından daha verimli çalıştıklarını bulmuşlardır. Ayrıca, ihtiyaç duydukları önemli belgelere daha hızlı erişebildiler - ya da sıralamadıkları, bunun yerine bilgisayarın arama işlevini kullanarak görüntüledikleri e-postalara.
Bazen doğaçlama yapmanız gerekir
Hayatımızdaki küçük bir düzensizliğin başka bir avantajı daha vardır: bizi daha dikkatli ve dikkatli olmaya zorlar. Her şey her zaman düzenli bir şekilde ve sabit kurallara göre ilerlemiyorsa, bunun yerine bazen tökezleyen bloklar ve engeller yolumuza çıkıyorsa, uyanık olmamız ve bazen doğaçlama yapmamız gerekir - günlük yaşamda genellikle çok yararlı olan bir beceri. Bu arada, uzmanların büyük bir pisliği bir kerede temizlemenin, en başta ondan kaçınmaya çalışmaktan daha iyi olduğunu tavsiye etmelerinin nedeni de budur. Ya da Kurt Tucholsky'nin bir zamanlar söylediği gibi:
"Sağlıklı bir kuruluşun temeli çöp sepetidir."